%92 ORANINDA ENGELLİ RAPORUM VARDI. HİÇBİR ŞEY YAPAMAZDIM.
ŞU AN YAZAR KİMLİĞİMLE KARŞINIZDAYIM
GÖZDE AKKILIÇ
“HAYAT GÜLÜMSERSEN GÜLÜMSER SANA” ÇIKTI
Bu hafta çok kıymet verdiğim bir isim röportaj konuğum. Yüreğine dokunmayı sevdiğim, o mutlu oldukça benim de çok mutlu olduğum güzeller güzeli Gözde var. Kitabı çıktı Gözde’mizin. Ona söz verdim ilk röportajın benle Gözde dedim ve sıralamada bekleyen onlarca röportajın en öz sıralamasına koydum. Eminim bekleyenler bu röportajı okuyunca kırılmayacak bana. Örnek alınası bir röportaj. Gözde 25 Nisan 1988’de Ankara’da dünyaya gelmiş. Aslı Hanım; “Beni dünyaya getiren kadın, doğumumdan 3 gün sonra hastanenin ziyaret saatinden yararlanarak kaçmış. Sosyal Hizmetler çocuk esirgeme kurumuna verilmişim. Bu süreçte birkaç aile beni alıp, sağlık sorunlarım olduğunu anlayınca kuruma geri vermişler. Cerebral Palsy’ rahatsızlığım olduğu anlaşılmış. Ailemle ben on aylık olduğumda kesişmiş yolumuz. O günden sonra da hayatımın dönüm noktası olmuş. Çok ağır bir fiziksel engelim vardı. Yürümem, oturmam, konuşmam imkânsızdı adeta. Bu yüzden sizlerin doğuştan sahip olduğu ve kolaylıkla geliştirebildiği motor becerilerini ben çok çabalayarak elde ettim. Belki de bu yüzden hayatla sürekli mücadele etmem. Kendi yaşamımı anlattığım “Hayat Gülümsersen Gülümser Sana” adlı kitabımı 13 yaşında yazmaya başladım. Dünyaya bir iz bırakmak, insanların yüreğine dokunmaktı amacım. Sanırım bunu başardım.” İfadelerini kullanan Sevgili Gözde ile röportajımız sizlerle.
Sen şahanesin gerçekten! Her tuşa vurduğumda göz yaşlarıma hâkim olamıyorum. Azim dolu röportajların hayranıyım. Pozitif enerjine, duruşuna, bakış açılarına hayran kaldım. Peki, bunu sürdürme gücünü kendinde nasıl buldun? O tılsım nedir?
Çok teşekkür ederim Aslı Hanım. Hayatta başımıza gelen yaşadığımız her şeyin bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Benim misyonumda yaşadıklarımı tüm şeffaflığıyla insanlarla paylaşıp, "O başardıysa ben de yaparım. Hayat her şeye rağmen güzel!" dedirtebilmek. Bu pozitif kalmamı sağlayan itici bir güç. Ve tabii ailem, çok sevdiğim dostlarımın varlığı.
Rahatsızlığınızdan biraz bahsedebilir misiniz? Çalışıyorsun. Toplum tam olarak hissettirebiliyor mu özel olduğunuzu?
Cerebral Palsy; beyinde oksijensiz kalma gibi nedenlerle oluşan hasarların beyin ve kas grubu arasındaki iletişimi etkilemesi ve kasların kullanımında güçlük çekilmesine yol açan ve farklı çeşitleri olan nörolojik bir rahatsızlık. Cerebral palsy tanısı alan hiçbir hasta bir diğerine benzemez, farklı türleri vardır. Ve özellikle belirtmek isterim ki Cerebral palsy bir zekâ geriliği değildir. Toplumun bu konuda kat etmesi gereken çok yol var. Ne yazık ki özel ihtiyaç sahibi bireylere hak ettikleri özen gösterilmiyor.
"Hayat Gülümsersen Gülümser Sana" isimli yeni kitabınız gerçekten çok güzel gözlerim dolu dolu okudum. Senin bu azmini gören engelsiz insanların engellilerle ilgili farkındalığını artıracak, bu anlamda ciddi bir bilinçlenmeye sebep olacak türden. Kitabın duygu hikâyesinden kısaca bahseder misiniz?
Kitabı okumuş ve beğenmiş olmanıza çok mutlu oldum Aslı Hanım. Çok teşekkür ederim. Kendimi bildim bileli hep okuyor yazıyorum. Günlük tutarak içimdekileri yazıya aktarıyor belki de kendimi dünyaya bu şekilde ifade ediyordum. Yeni bir eve taşınırken babamın benim için yazdığı günlükleri buldum. Ortaokuldaki değerli Türkçe öğretmenim Bilsen Öztürk’ün cesaretlendirmesiyle babamın yazdığı günlük ve denemeleri kitaplaştırmaya karar verdim. 3 yılın sonunda “Hayat Gülümsersen Gülümser Sana” adlı kitabım ortaya çıktı.
Kitap isimleri hep merak edilmiştir. Kitabının adı neden "Hayat Gülümsersen Gülümser Sana? "
“HAYAT GÜLÜMSERSEN GÜLÜMSER SANA" BENİM YAŞAM FELSEFEM
“Hayat Gülümsersen Gülümser Sana" benim yaşam felsefem aslında. Her şeye rağmen bize bahşedilen her nefesi hakkını vererek solumak ve adına hayat denen bu sahnedeki rolümüzü en güzel şekilde gerçekleştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle kitabın adı da HAYAT GÜLÜMSERSEN GÜLÜMSER SANA.
Yazın yolculuğuna ne zaman başladın? Bu yolculukta esas amaç neydi?
Yazmak benim için nefes alıp vermek gibi. Kendimi bulma, anlama yolculuğu. Kendimi bildim bileli günlük tutuyorum. Yazdıkça içime dönüyor, kendimi daha iyi tanıyorum. Babam ben aileye dahil olduğumda bir defter tutup, yaşadıklarımızı anlatmış. Amacı 18 yaşına bastığım gün bana vermekti. Ev taşıması sırasında bu defter elime geçti ve okudukça bütün bunları yazıp anlatmak istedim. Amacım dünyada bir iz bırakmak, birilerinin kalbine dokunmaktı.
Kitabı yayınlatma sürecin nasıldı?
13 yaşında kitap yazmaya karar vermiştim. 3 yıl süren bir serüvenin ardından 16 yaşında yazım aşamasını tamamlamıştım. Ardından büyük bir heyecanla kitabın okurla buluşmasını bekledim heyecanla. 2004 yılında ilk baskısını yaptı. Çok sevildi. Genişletilmiş baskıları yapıldı ard arda. Birkaç gün önce de son ve en güncel haliyle okurla buluştu. Şimdi okuyucuya emanet.
Bu yolculukta en büyük desteği kimlerden aldın?
Ailem, dostlarım ve yakın çevrem hiç esirgemedi desteğini benden. Kitabın yazım süreci devam ederken dosyamı gören hayranı olduğum canım İclal Aydın ve bir telefon konuşmasında, "Ben de sizin gibi yazmak istiyorum." dediğimde "Durma yaz, hep yaz. Yazarsın hem de en güzel şekilde yazarsın!" diyen kıymetli İpek Ongun'un desteğini unutmam mümkün değil.
Doğuştan ortaya çıkan hastalığını kabullenmek zor olmadı mı, zorlukları nasıl aştın?
KENDİMİ BİLDİM BİLELİ CEREBRAL PALSY'LİYİM
Kendimi bildim bileli Cerebral Palsy'liyim ben. Kabullenmek zor oldu mu? Çocukluk yıllarında zordu itiraf etmeliyim. Kapı zillerine basıp kaçan arkadaşlarıma çok özenirdim. Bizim kuşağımız sokakta gönlünce oynayabilen son nesildi bence. Kendimi olduğum gibi kabullenmekte zorlanmadım. Yine de bu ülkede engelli bir birey olarak hayata tutunabilmek zor eğer arkanızda aileniz yoksa. Benim şansım ailemin bilinçli olmasıydı bu konuda.
Değerli ailenden, can bağlarından bahseder misin? Onların senin çabana bakış açısı nedir?
Bilinçli ve her koşulda destek olan bir aileye sahip olabilmek çok büyük bir şans. Yaptığım her şeyde arkamda ve yanımda duran, destekleyen bir ailem var. Bugün bu kadar ne istediğini bilen bir insansam sebebi onlar.
"Yıllar boyunca en çok eksikliğini duyduğum şey bir kardeşti. Kardeşi olan insanların hayata 3-0 önde başladığına inanırım hep.“ dediğini hatırlıyorum. Peki ya şimdi hala eksikliğini hissediyor musun bunun?
Hep söyledim bunu, hala söylüyorum. Kardeşi olan insanlar hayata 3-0 önde başlıyor bence. Hayatınızın her anında yanı başınızda olan en yakın dostunuz, koruyan, kollayan, öğretendir kardeş düşünsenize ne büyük bir şans. Yıllar boyunca bir kardeş sahibi olmaya o kadar özenmiş, öyle çok istemişim ki 24 yıl sonra Tanrı bana çok özel bir melek gönderdi. Hayatımı güzelleştiren, kardeş olmanın tüm güzelliğini yaşatan. Kan bağıyla değil ama can bağıyla kardeşten de öte olduğum canım Gümrah. O hayatıma girdikten sonra hiç eksikliğini hissetmedim bunun. Şükür ki var.
Biraz ruh dünyandan bahsedebilir misin?
Hayatı seviyorum, olayların bana verdiği mesajı ve öğretiyi almaya niyet ediyorum. Ürettikçe mutlu oluyorum.
"Hayat Gülümsersen Gülümser Sana" kitabın henüz çok yeni. Okuru bol olsun. Bundan sonra tekrar hangi türden kitaplar yayınlatacaksın?
Şu an üzerinde çalıştığım kurgular var. Sanırım bundan sonra çıkacak olan kitaplarım roman türünde olacak. Umarım okurlarım onları da severler.
Engelsiz insanların genel algısında engelliler başaramaz, yapamaz, edemez gibi klasik kalıplar var değil mi?
Engelli yerine dezavantajlı birey demeyi tercih ediyorum ben. Toplumun her konuda kalıplaşmış yargıları var. Dezavantajlı bireyler için de, "bir şey yapamaz, başaramaz" algısı var ne yazık ki... Desteklendiği, eğitim aldığı ve gelişimine katkı sağlandığı sürece dezavantajlı bireyler her şeyi başarabilir. Bunun en iyi örneklerinden biriyim ben %92 oranında raporum vardı. Hiçbir şey yapamazdım. Şu an yazar kimliğimle karşınızdayım.
Engellilerin genel sorunları neler çözüm yolları sence nedir?
Akülü arabalarıyla, bastonlarıyla, ya da herhangi bir yardımcı cihaza ihtiyaç duymasalar bile gündelik yaşama karışabilmeleri çok zor. Hala şehirlerin genel yapısı, sokaklar ve insanların vurdumduymaz tavrı buna olanak tanımıyor. İnsanların bilinçlenmesi, dezavantajlı bireylerin potansiyellerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Kat etmemiz gereken çok yol var.
Engellilerin yaşamın her anında rahatça yaşama dahil olduğunu düşünüyor musun?
Bu soruya gönül rahatlığıyla evet diyebilmeyi çok isterdim. Ne yazık ki hayır. Geçmişe göre daha fazla hayatın içinde olsak da yeterli düzeyde değil.
En büyük hayallerinden birisi kitabındı ve bunu başardın. Ben diğer hayallerinide çok merak ediyorum. Eminim okuyucularımızda merak ediyordur. Bize ileriye dönük kariyer hedefleriniz ve hayallerinden biraz bahsedebilir misin?
Kitap en büyük hayallerimden biriydi. Basın daima çok ilgimi çekti. Bir gazetede, ya da dergide haftalık yazılarımın yayınlanması kariyerime dair hayallerimden biri. Yaptığım her şeyi en iyi biçimde yapabilmeyi istiyorum. İyi bir yazar olarak tanınmak istiyorum. Kariyerim dışındaki hayallerime gelince; Ege'nin incisi güzel İzmir'de bir yaşam hayal ediyorum.
Hepimiz bir engelli adayıyız. Ben sizleri çok özel ve kıymetli buluyorum. Bende yazmak istiyorum diyen engelli ya da engel verecek düzeyde rahatsızlığı olan yazarlara tavsiyeler desem?
HAYATTA YALNIZCA BİR KERE HAYALLERİNİZİN PEŞİNDEN KOŞUN
Her ne olursa olsun kendilerine inanmaları ve çıktıkları yolda karşılaşacakları zorluklardan asla pes etmemeleri olur naçizane önerim. Hayatta yalnızca bir kere hayallerinizin peşinden koşun.
Kitabınıza hangi noktalardan ve nereden ulaşabiliriz?
Kitap daha çok yeni. Şu an harikakitap.com adresinden temin edilebiliyor. Çok yakında kitap satan her yerden ulaşabilecekler.
Son olarak Eklemek istediğin nelerdir? Söz sende biz seni dinliyoruz Gözdeciğim.
Bu güzel röportaj ve içten sorularınız için teşekkür ederim. Hayata gülümsemeyi unutmayın. Dilerim, bu kitap okuyanın kalbine dokunur. Çok yakında yeni mecralarda görüşmek üzere. www.gozdeakkilic.com adresinden yazılarımı takip edebilirsiniz.
Başarıların bitimsiz olsun. Yürekten tebrik ediyorum Gözdeciğim.
Çok teşekkür ederim bu keyifli röportaj için.
Röportaj Aslı M. Sarı
header.all-comments