top of page
  • Yazarın fotoğrafıArif Antlı

AYŞEMEN: KARAVAN ÖZGÜRLÜĞÜ HATIRLATIYOR


Karavan adlı ilk teklisini çıkaran İzmirli müzisyen Ayşemen, hayallerimin peşinden koştum. Sevenlerimle bu şarkım sayesinde yolculuğa çıktım. Karavan hayatımın başlangıcı dedi.

İzmirli başarılı sanatçı Ayşemen, ilk teklisi karavan ile sevenleriyle buluştu. Tüm dijital platformlarda yer alan eser, kısa sürede müzik severler tarafından ilgi gördü. ANT Media ailesi olarak bizde Sizlerle Ayşemen’i ve Karavan’ın hikayesini dinleyip sizlere aktarmak istedik.



Ayşemen kimdir?

17 Haziran 1993 İzmir'de doğdum, İzmirliyim. Atalarım Makedonya, Girit, İzmir yerlisi, Rum, ortaya karışık melezim aslında. İlkokul korosuna girmemin ardından müzik öğretmenimin sesimi keşfetmesi sonucunda, solo performanslar sergiledim. O zaman baleye gidiyordum. Rahmetli bale öğretmenim Özlem Kaplan'ın üst kat komşusu pek kıymetli Sevda Aydan hocam idi.

Ben kendi, kendime derse ısınıp şarkı söylerken aşağıya inip '' kim söylüyor bu şarkıyı '' dedi '' ben '' dedim korkmuş vaziyette meğer çok beğenmiş evine çıkardı beni, o gün bale dersinin sonuna yetişebildim. Sonrasında Sevda Aydan'dan şan dersi almaya başladım. Opera ve Jazz'a yönelmemi sağladılar. Beni hep doğru yönlendirdiler. Nur içinde yatsın ikisi de. Sonrasında konservatuar 'a girmek istemedim. İzmir'in birçok yerinde sahne aldım. Sayfalarca yazacak bir akademik kariyerim yok, iki yıllık sağlık bölümü okudum. Kan göremediğimi iyice anlayınca o alanda çalışmadım. Her alanda kendimi gün be gün geliştirmek için verdiğim çaba var sadece anlatabileceğim. Bir de var olarak yaşayabildiğim hayatım.


Neden “karavan” hikayesi var mı?

Çocukluğumdan beri karavanlara karşı ilgim vardı fakat yıllar geçtikçe ilgim bir hayale dönüştü. Karavan, bana özgürlüğü hatırlatıyor. Bir yere bağlı kalmadan, kaplumbağa gibi sırtımda evim, her yer benim evim düşüncesi müthiş rahatlatıyor beni. O yüzden bir sürü şarkım arasından ilk Karavan’ ı seslendirmek istedim. Karavan hayatımın başlangıcı olsun diye.


Türkiye'de sizce gerçek anlamda eserler yapılıyor mu son dönemlerde?

Bence gayet başarılı sesler, projeler var. Ben tarz ayırt etmeksizin dinliyorum kulağıma hoş gelen her müzik türünü. Zaman değiştikçe zevklerde değişiyor tabii. Genel olarak dinlediğim şeylerden memnunum diyebilirim.


Özellikle müzik hayatına adım atacak gençlere tavsiyeleriniz?

Sadece genç arkadaşlarıma değil, her yaştaki müzisyenlere; bence müzik zamansız, içten gelen, kalple ortak yapılan bir duygu durumu. Duygu durumu diyorum çünkü hissetmediğim hiçbir eseri seslendiremiyorum. Önce hissetmeliyim ki o hissiyatı verebileyim. Doğru zamanı beklesinler bence. Ben doğru olduğunu düşündüğüm 27 yaşımda çıkardım ilk tekliğimi yaşıtlarım üçüncü albümlerini çıkarırken. Hiçbir şey için acele etmesinler. Ve sabırlı olsunlar.



Sizce her müzisyen okullu olmalı?

Alaylı mı? Mektepli mi? Konusu müzisyen arkadaşlarım ile çok konuştuğumuz bir konu. Ben konservatuvarlı değilim, konservatuvarlı arkadaşım çok birbirimizden sürekli yeni bir şey öğreniyoruz. Kesin bir yanıt bulamamam ile, kişinin ilgisine göre değişebilir diyebilirim.


Müzik dışındaki hayatınızdan söz edebilirsiniz?

Günlük hayatımda dünya dengesine katkım olacak şekilde yaşamaya çalışan biriyim. Sokaktaki kedi, köpek, kuş, börtü, böcek ne görürsem sabahları onları besleyerek güne başlarım. Her gün yarım saat kitap okumaya çalışırım. Bazen her hafta ya da ayda bir kişisel gelişim ya da psikoloji seminerlerine katılırım. 7 yıldır farkındalık atölyelerine katıldım. Meditasyon yapıyorum. Şarkı yazıyorum. Çocuklara masal yazıyorum. Bir kitap yazdım. Doğru zamanda çıkarmayı bekliyorum onu da.



Dünyayı etkisi altına alan pandemi sebebiyle siz neler yaşadınız?

Pandemi sürecine kadar butik bir makarna restoranım vardı. İtalyan usulü makarnalar yapıyordum. Martta karantina sürecimiz başladı.

Esnaflığımı gözden geçirdim 80 gün boyunca. Pandemi aslında benim için kendime dönüş süresiydi. Günlük hayatta yoğunluktan gün yüzüne çıkaramadığım bir sürü yönümü keşfettim. Yavaşlamak beni kendime getirdi. Ben karalar bağlamak yerine, çözüm yolu bulmayı tercih ettim.

Karavan'ı yazdım, kaydettik elimizdeki imkanlar ile. Normalleşme sürecinde de dükkanımı kapatmaya karar verdim. Pandemiden önce Aysemen ve sonra Aysemen diye değişiklik yaptım hayatımda.


Sevenlerinize tavsiyeleriniz?

Hayatta zorluklar yaşayabiliriz. Maddi, manevi önemli olan ruhumuzu kaybetmemek. Biliyorum zor bir süreç, imkanlar kısıtlı. Fakat; her zorluğun arkasında muhteşem yeni kapılar açılıyor bunu unutmamak gerek. Tedbirli, Tedbirli mutlu edebiliriz kendimizi (şartlar ne olursa olsun.


Eğer bir dilek hakkınız olsa ne dilerdiniz?

Hayvanlarla konuşabilmeyi dilerdim.

Peki gelelim en can alıcı soruya. Sizce sanat sanat için mi yoksa halk için mi yapılır?

Bence sanat, sanat sanat içindir.

Son dönem cover eserler hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizde böyle bir çalışma yapacak mısınız?

Çok başarılı coverlar var dinleyince '' aa bu şarkıda vardı '' deyip çocukluğumuza dokunan şarkılar var. Bende düşünüyorum birkaç çalışma fikri var kafamda.


Son olarak ant Media dergisi okuyucularına mesajınız

Öncelikle Ant Media ailesine ve Özlem hanıma samimiyetinden ötürü teşekkür ederim. Sizleri tanıdığım için mutluyum. Keyifli okumalar dilerim. Bu süreçte tedbiri ve mutlu olmayı ihmal etmeyelim, tüm kalbim ile, sevgiler.


ÖZLEM SAHRA AKPINAR

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page