ŞENOL ERDOĞAN NAMIDİĞER BARBER KİNG KİMDİR?
İngilizlerin saçı Şenol Erdoğan’ın elinde şekil buluyor…
Daha 14 yaşındayken babasının yeteneğini fark edip oğlu için açtığı dükkan bugünün Barber King’ini yarattı…
O yaşta boyu kısa olduğu için meyve kasalarının üzerine çıkıp saç kesmeye başlayan küçük Şenol, bugün ise en ünlü futbolcuların, siyasetçilerin ve iş adamlarının saçlarını ellerine bıraktığı aranan bir marka oldu.
Çalışkanlığıyla hep çevresinin takdirini kazanan ve henüz 19 yaşındayken dil eğitimi için İngiltere’ye giden Şenol Erdoğan, aslında kendisini nelerin beklediğinin hiç farkında bile değildi. İzmir sevdası, ailesi, işi ve son trendler ile merak ettiklerimizi Şenol Erdoğan yani Barber King’den dinleyelim…
Şenol Erdoğan: Kendimde en sevdiğim yönüm pes etmeyen ve mücadele eden bir yapıya sahip olmam. Yani neredeyse kendimi bildim bileli çalışıyorum desem yeridir. Aileme katkı sağlamak için 8-9 yaşından beri çalışmaya durmadan devam ediyorum.
Barber King markasını kurarken aklımda sadece işimin hakkını verecek hizmeti ortaya koymak ve saç tasarımlarıyla fark yaratmak vardı. Şu an beni ismimle değil Barber King olarak çağırıyorlar. Beni saç sanatçısı olarak da görenler var ve aslında işin sırrı da tam burada yatıyor. İngiltere de beni tercih edenler arasında spor dünyasından siyasilere ve iş adamlarına kadar geniş bir yelpaze var.
Her erkek saç stiline önem verir. Kadınlar saçları için çalışırken erkekler de saç stilleri ve modellerine en az kadınlar kadar önem veriyor. Aslında Türk erkekleri İngilizlere göre daha çok saç bakımı ve stil meraklısı…
Türkiye’de bir saç kesimi ortalama 1 saat civarında iken bu süre İngiltere’de 25 dakikaya kadar düşüyor. Çoğu müşteri saçlarını bile yıkatmadan gidiyor. Zaman onlar için çok değerli. Özellikle traditional barber dediğimiz salonlar İngiliz kuaförlerden tamamen farklı. Traş sonrası sıcak havlu, yüz ağdası, kulak tüylerinin ateşle yakılması ve omuz masajına bayılıyorlar.
İngiltere’de tanınmam ve ünlülerin kuaförü olma başlangıcım Manchester United’ın efsane oyuncu Rio Ferdinand ile tanışmamla başladı. Ve sonrasında çok iyi aile dostu olduk. Hatta düğününü Marmaris’te yapmasını sağladım ve bundan çok mutlu oldum çünkü güzel ülkem için güzel bir tanıtım fırsatı oldu. İngiltere’de 1 hafta medyada bu düğün haberi yer aldı.
Rio’nun sayesinde Dünya Yıldızı Christiano Ronaldo’yu da traş ettim ve bu benim hayatım boyunca unutamayacağım müthiş bir deneyim oldu. Gerçekten de çok mütevazi bir kişilik. Elimdeki usturayı görünce gözleri faltaşı gibi açılmıştı.
Ailem İzmir’de yaşıyor… Deprem olduğunda aklım başımdan gitti çok korkmuştum. Aileme ulaştıktan sonra rahatladım bu defa da enkaz altında kalan, evlerini kaybedenler için üzüldüm. Onlar için bir şey yapmalıydım ve 10 ailenin kirasını karşıladım. Ülkemi şehrimi seviyorum her zaman özellikle çocuklar için yardım etmeye çalışıyorum. Ne zaman bir ihtiyaçları olsa elimden geldiğince destek oluyorum.
Bu acıları tekrar yaşamamak ülkem ve kendi adıma en büyük dileğim. Bir covid salgını bitsin diye dua ediyorum. Uluslar arası çalışan bir kişiyim ve artık risk yüksek olduğu için hareket etmiyorum. Hedeflerime ise adım adım ilerliyorum. Kısa süre sonra Londra’nın ünlü bir caddesinde salonu açıyorum sonrasında ise başta Türkiye, Dubai ve Madrid’e Barber King markasını taşıyacağım..
ความคิดเห็น